Foto: © Imago Images / [Seskim Photo]
Sevgili Comunio Magazin Okurları;
Malumunuz beklenen hafta geldi çattı. Dünyanın sayılı karşılaşmalarından biri olan, tüm Türkiye’yi etkisi altına alan Galatasaray – Fenerbahçe derbisi ile milli ara sonrası ilaç gibi bir başlangıç yapıyoruz.
21 Kasım Pazar günü TSİ 19:00 da başlayacak dev mücadele, Galatasaray’ın ev sahipliği yapacağı Ali Sami Yen Spor Kompleksi NEF Stadyumunda oynanacak. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu maçın favorisi yok, olmadı, olmayacakta. Form durumlarından, sakatlıklardan ve muhtelif problemlerden bağımsız olarak sonucunu kestiremediğimiz, tansiyonu bir hayli yüksek, bitiş düdüğünün ardından haftalarca konuşulacak rekabetin bir yenisini izlemenin heyecanı içerisine girmiş bulunmaktayız. Bu vesile ile hem karşılaşmayı hem takımları hem de öne çıkabilecek futbolcuları mercek altına alacağım.
GALATASARAY
Ev sahibi Galatasaray’da sular durgun, işler yolunda gidiyor diyebiliriz. Her ne kadar Avrupa ve Süper lig performanslarında birbirine zıt oyun ve sonuçlar karşımıza çıksa da Fatih Terim florya ve camiayı pekâlâ idare ediyor. Fatih hoca bu maça özel bir motivasyonla hazırlanacaktır. İlk 11’de Muslera – Yedlin – Nelsson – Marcao – PVA – Cicaldau – Berkan – Morutan (Feghouli) – Kerem – Halil – Mostafa olacağını düşünüyorum. Tabii Fatih hocanın ters köşeleri meşhurdur, her an her şey olabilir.
Galatasaray adına X faktör milli arada harikalar yaratan Kerem ve Mostafa’nın arkasında oynayacağını düşündüğüm Halil olabilir. Hâlihazırda attığı gollerle milli takıma play-off kapılarını açan Kerem form düzeyi olarak hiç olmadığı bir seviyede. Geçen sezondan itibaren sürekli üstüne koyarak gelişimini devam ettiriyor. Olumsuz özelliği olarak topu ayağına aldığında çevre kontrolü yapmadan driplinge başlıyor ve genelde top kaybı ile sonuçlanıyordu. Fakat son dönemlerde görüyoruz ki pas opsiyonları arıyor ve topu doğru yere ulaştırıyor. Repertuarını genişletmesi onu çok daha tehditkâr bir oyuncu haline getirecektir.
Bu maç özelinde 2 sezon önce Galatasaray’ın, Kadıköy’de 1-3 skorla galip geldiği oyuna benzer bir oyun bekliyorum. O gün hatırlarsanız Onyekuru sürekli savunma arkasına attığı koşularla Jailson’a çok zor anlar yaşatmış ve karşılığını attığı golle almıştı. Bu sefer Onyekuru rolünün Kerem’e verileceğini Halil’in de o maçtaki Falcao gibi derine gelerek pas istasyonu rolünü üstleneceğini düşünüyorum. Halil ileri uçta bağlantı oyunu için muhteşem bir yetenek ancak bitiricilik konusunda henüz çok ham. Fatih hoca Karagümrük maçından sonra Halil’in oyun olarak Mostafa ve Diagne’nin ise skorerlik bakımından önde olduğunu ve bir çaresine bakacağını söylemişti. Eğer bahsettiği formülü başarıyla uygulayabilirse Galatasaray hücum bakımından korkutucu bir takıma dönüşebilir.
FENERBAHÇE
Fenerbahçe cephesine baktığımızda durum o kadarda iç açıcı görünmüyor. Yaz döneminde takımın başına getirilen Vitor Pereira formasyonu tamamen değiştirerek 3’lü savunma sistemine geçiş yaptı. Fakat transfer sezonunda takımın ihtiyacı olan mevkilerden ziyade hâlihazırda kontenjanı dolu bölgelere hamle yapılması ve kadro mühendisliğindeki hatalar, Vitor Pereira’yı eldeki malzemeden bir yapı kurmaya mecbur kıldı. Örneğin Fenerbahçe’ye 10 numara ve sağ kanat pozisyonu için transfer edilen Ferdi Kadıoğlu Vitor’un sisteminde kanat beke devşirilmesi, aynı şekilde kanatlarda görev alan Bright Osayi-Samuel’in de sağ kanat bek pozisyonunda görev almaya başlaması gibi. Bu karmaşanın içinde sezona başlayan Fenerbahçe iyi bir başlangıç yaptı fakat ard arda gelen puan kayıpları hem Vitor’un sistemini hemde Başkan Ali Koç’u taraftar nezdinde sorgulanır hale getirdi.
Şampiyonluk özlemini 8 yıla çıkaran Fenerbahçe’de sabredecek gücü kalmayan taraftarın isyanını Galatasaray karşısında alınabilecek olası bir mağlubiyet körükleyebilir ve radikal değişimlerin önünü açabilir. Geçtiğimiz günlerde kulübün TV kanalına açıklamalarda bulunan başkan, hocanın takımda kalacağını ancak sistemde değişikliğe gidileceğini belirtti. Bu kadar önemli bir maç öncesinde kusurluda olsa alışkanlıklarını terk edip sistem değişikliğine gitmek ne kadar doğru emin değilim. İlk 11’de Berke – Nazım(Osayi) – Kim – Szalai – Novak(Ferdi) – Sosa – Mert Hakan(Zajc) – Mesut – İrfan – Rossi (Pelkas) – Berisha olarak düşünüyorum.
Galatasaray karşısında galibiyet alarak rüzgarı arkasına almak istiyorlar. Yukarıda bahsettiğim şekilde orta saha kurgusu (Sosa, Mert Hakan, Mesut) ve bir kanatta bitirici (Rossi-Pelkas) bir kanatta yaratıcı (İrfan) olması halinde topa sahip olan, pas kalitesi yüksek, geçiş oyunundan ziyade önde baskı yapan ve yerleşik hücum eden bir Fenerbahçe görebiliriz. Fakat bu oyun anlayışının Vitor Pereira’nın oynatmak istediği oyunla taban tabana zıt olduğunun altını çizmek isterim. Bu kadar kısa süre içerisinde yapısal bir değişimin başarıyla uygulanacağını düşünmesem de, haksız çıkarsam şaşırmam. Zira Sosa, Mesut, İrfan gibi yetenekli ve tecrübeli ayaklara sahip olduğunuzda bireysel performanslarla da oyunu kazanabiliyorsunuz.
Her ne kadar bu maçın favorisi yok desem de, hem taraftar etkisi hem de Fenerbahçe’deki bilinmezlik sarmalı sebebiyle Galatasaray’ı bir adım önde görüyorum. Genel olarak son yıllarda gördüğümüz gibi iki takımında temkinli oynadığı, saha içindeki dinamiklere bağlı olarak rakibinin zaafları üzerinden kurgulanan, bu sebeple skor açısından kısır geçse de heyecan seviyesi üst düzey bir maç izleyebiliriz. Saha dışı faktörlerin maçın önüne geçmediği, doya doya futbol izleyebileceğimiz bir derbi olması ümidiyle bu haftalık yazımı sonlandırıyor, siz değerli okurlara keyifli hafta sonu diliyorum.
Sen de Comunio heyecanına ortak olmak istiyorsan -> tıkla!