Foto: © imago images / [Seskim Photo]

Comunio Süper Lig ekibi olarak haftanın en merak edilen olaylarını, o haftaya dair en önemli soruları yazıp, meraklarınızı gidermeye çalışacağız. Bir nevi siz Meraklı Melahat’ları tatmin etmek için uğraşacağız. Bakalım başarabilecek miyiz? Haydi başlıyoruz…

 

Kerem Aktürkoğlu’nun durumu nasıl olur?

Sezonun açılış haftasına damga vuran olay hiç kuşkusuz Galatasaray’da Marcao ve Kerem Aktürkoğlu arasında yaşanan büyük kavgaydı. Geçmişte yeşil sahalarda birbiri ile büyük kavgalar eden rakip oyuncular ya da aynı takım oyuncuları içerisinde fiziki müdahalelere varan tartışmalar görmüştük. Hatta bir kısmını göremesek de takım arkadaşları arasında idmanlarda ya da kamplarda çok daha büyük kavgalar yaşandığını da biliyoruz ancak saha içerisinde takım arkadaşına bu kadar sert boyutta tepki gösterilmesine şahit olmamıştık. Öncelikle Marcao’nun yaptıklarının hafifletici en ufak bir nedeni olmadığının ve gerekli cezayı mutlaka çekmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim için olayın sonucu budur ancak Kerem için de hem genel, hem bu olay özelinde hem de bundan sonrası için eklemek istediklerim var. Kerem bence alt liglerde oynayan her futbolcunun örnek alması gereken, emek vere vere kariyerinin yükselişini başlatmış, saygıyı hak eden ve gerçekten çok yetenekli bir oyuncu. Önümüzdeki yıllarda oyun görüşünü ve kuvvetini geliştirmesi halinde çok daha iyi bir Kerem izleyeceğimize hatta Avrupa’da da isminden söz ettireceğine eminim. Konuya bu noktadan baktığımızda ise Kerem’in kaybedecek en ufak bir zamanı olmadığını düşünüyorum çünkü yaşı da 18-19 değil, 22 yaşında Kerem. Bu yaşlarda 1 sezonun hatta 2-3 haftanın bile oyuncu gelişimine büyük etkisi vardır. O nedenle sadece oyununa odaklanmalı ve Marcao’ya yaptığı el hareketi dahil kendini bu tarz olayların dışına atmak için ekstra efor göstermeli. İsimlerden bağımsız bakarsak henüz 3-5 maç ilk 11 oynayan bir yıldız adayının bir takım arkadaşına haklı dahi olsa saha içinde herhangi bir jest ya da el hareketi ile tepki göstermesi hoş değil. Bu tarz durumlara davetiye çıkarmasına gerek yok. Marcao’yu haklı çıkaracak en ufak bir durum olduğunu düşünmediğimin tekrar altını çizmek isterim. Kerem sadece oyununa, yeteneklerine, hocasının kendisine verdiği role odaklanmalı ve sadece futbol düşünerek gelişimini en hızlı şekilde sürdürmeli. Bu olay sonrası tüm camiadan gerekli desteği gördü, haklı olsa da kendi adına dersler çıkaracağı umuduyla yaşanan hadiseye takılı kalacağını düşünmüyorum. Mutlaka takım profesyonelleri tarafından ihtiyaç halinde gerekli psikolojik destek de verilmiştir. Hakkıyla yakaladığı bu şansı en iyi şekilde kullanmak üzere çalışacaktır. Avrupa Kupası maçında attığı gol ile bu hafta Hatayspor karşılaşmasına ekstra bir motivasyonla çıkacaktır. Emsallerine göre uygun maliyeti ile kadromda mutlaka olacak isimlerden biri Kerem Aktürkoğlu.

2. Hafta - Comunio Öneriyor: Paşa'nın gole yakın üçlüsü ''Çotanaklar''a karşı!

Hafta içi anlamsız bir teknik direktör değişikliği yapan Kasımpaşa bu haftanın net favorisi olarak duruyor.

Devam oku...

 

Altay’ın ilk haftaki sırrı ne?

Büyük Mustafa yıllar sonra Büyük Altay ile buluştu ve takımı Süper Lig’e çıkardı. Aynı şekilde Mustafa Denizli gibi bir hocanın bu yıl kurduğu takım ile Süper Lig’de de ses getirmek istediğine eminim. İlk hafta maçlarına baktığımızda beklenti ve sonuç açısından en iyi takım bence Altay oldu. Rakibi Kayserispor ligimizin üst düzey takımlarından biri olmasa da birbiri ile oynama alışkanlığına sahip oyunculardan kurulu bir ekip. Buna rağmen Altay tam anlamıyla rakibi sahadan sildi ve 3 fark ile 3 puanı aldı. Altay kazanırken futbolcular “sahada basmadık yer bırakmadı” kalıbının hakkını da tam manasıyla verdi. Yayıncı kuruluşun açıkladığı kat edilen mesafelere göre Altay 121 km üstüne çıkarak bu alanda ligin zirvesinde yer aldı. Bu rakamın Avrupa’nın elit liglerinin ortalamasının da çok üzerinde olduğunu belirtelim. Mustafa Hoca büyük ihtimalle bunu hedefleyerek transferler yaptı. Örneğin attığı 2 gol ile haftanın yıldızlarından forvet Bamba, kariyerine Norveç Ligi’nde başlamış ve 26 yaşında olan Fildişi Sahilleri vatandaşı oyuncu ilk defa bu ligin dışına çıkarak ülkemize transfer olmuş. Tüm tecrübesi, fiziksel güç üzerine oynanan Norveç Ligi’nden bir forvet almak bu düşünce ile oldukça mantıklı bir tercih görünüyor ki ilk hafta için bu doğrulandı. Ankaragücü’den tanıdığımız Cebrail’in de bildiğimizin dışında alkışı hak eden mücadelesi de bir başka örnek. Altay’da Mustafa Denizli belli ki çok koşan, mücadele gücü yüksek ve pres yapan oyuncuların yanında teknik kapasitesi yüksek 1-2 oyuncuyu harmanlayarak sert bir takım yaratma peşinde. Haftalar geçtikçe net bir çıkarım yapacağız ancak ilk hafta itibarıyla oldukça olumlu bir görünüm sergilediler. Bu hafta ise Alanyaspor deplasmanında olacaklar. Tüm olumlu tabloya rağmen tamamen güvenmek için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Yine de Altay’dan göze en çok çarpan isim olan Bamba sürpriz olarak kadrolarda düşünülebilir.

 

Mesut Özil gollere devam eder mi?

Mesut Özil’in takımdaki yeni rolü hakkında geçtiğimiz hafta fikrimi belirtmiştim. ADS deplasmanında golünü atarak takımına 3 puanı kazandırdı ancak Fenerbahçe’de özellikle santrfor bölgesinde verimsizlik ve belirsizlik nedeniyle Mesut’un da performansını tam olarak değerlendiremiyoruz. Öncelikle mevcut sistemde işin savunma tarafını düşündüğümüzde kontra atak takımlarına karşı Fenerbahçe kadrosunun Mesut’u kaldırmasının zor olduğunu düşünüyorum. İşin hücum boyutu bir yana bu sistem ile savunma tarafında aksayan bir ismi dahi takımın tolere etmesi için kusursuz bir kadro olmalı ki mevcut durumda Fenerbahçe’nin santrfor, sol kanat, sağ kanat için mutlak takviyeye ihtiyaç duyduğunu görüyoruz. Bu mevkiilerdeki eksikler tamamlandıkça Mesut oynadığı tüm maçlara damga vurabilir ancak şu an için özellikle sert deplasmanlarda temkinli olmanın, iç sahada ise ancak uygun rakiplere karşı Mesut’u kadrolarda değerlendirmenin uygun olacağı fikrine sahibim. Bu hafta Antalyaspor’a karşı Fenerbahçe’nin Adana deplasmanının aksine rakip sahada daha fazla topa sahip olacağını düşünerek uygun bütçeler için Mesut güzel bir isim. Son olarak Pelkas, Valencia ve bahsettiğimiz eksik bölgelere yapılacak olası transferler takıma katıldıktan sonra daha net değerlendirmeler yapacağımızı belirteyim.

2. Haftanın Sürpriz Adayları! İleri çıkıp gol arayan ve Comunio'da aranan futbolcu!

Geçtiğimiz hafta oldukça başarılı bulduğum Norveçli defans oyuncusu ileri çıkıp gol arayan bir yapıya sahip.

Devam oku...

 

Trabzonspor’dan hücum tercihleri nasıl olur?

Bu soruyu sezon boyunca soracağımızdan sanırım kimsenin şüphesi yok. Her ne kadar defansa takviyeye muhtaç olsa da hücum silahları ile büyük bir şov yaptı Trabzonspor ilk haftadan. Anlaşılıyor ki Hamsik-Bakasetas-Gervinho-Nwakaeme-Djaniny (Cornelius) çok can yakacak. Biz ise her hafta hangisini alalım diye düşüneceğiz. Tabii işin bu boyutunda bütçe sıkıntıları da mutlaka yaşayacağız. Ben geçtiğimiz hafta Djaniny’den yana tercihimi kullanmış ve karşılığını almıştım ancak Cornelius’un ne kadar oynayacağını kestiremediğimiz için bu hafta bu tercihim olmayacak. Ben bu hafta tercihimi önce Gervinho’dan yana kullanacağım. Gervinho tercihine beni iten ise Sivasspor’un defansının ağır olması nedeniyle gerek top ile savunmanın üzerine giderek gerekse golcülük içgüdüsü ile kenarlardan gelen toplarda gol noktasına sık sık gireceğini düşünüyor olmam. Bakasetas ise iyi bir duran top kullanıcısı ve Trabzonspor’un özellikle kornerler için ekstra etkili olduğunu görüyoruz. Bu topların başında ise hep Bakasetas var ve onun da gol ya da asist katkısı vermesi şaşırtıcı olmaz.

 

 

Alanyaspor’un yeni sistemi tutar mı?

Alanyaspor önceki yıl sezona müthiş başlamış ve haftalar ilerledikçe adından sıkça söz ettirmişti. Sonrasında maalesef bu istikrarı koruyamadılar ve özellikle 2.yarı Bakasetas’ın da takımdan ayrılışı ile düşüşe geçmişlerdi. Bu yıl 11’de takımın yarısından fazlasının değiştiğini biliyoruz. Salih, Tzavellas, Caulker, Bareiro, Moubandje, Berkan ve son olarak da Siopis gibi önemli isimler takımdan ayrıldı. Yerlerine alınan isimler ne derece başarılı olabilir derken geçen hafta Başakşehir deplasmanında sürpriz bir galibiyet aldılar ve yine sezona iyi bir başlangıç yaptılar. Takımda isimlerden bağımsız en önemli değişiklik ise sistem değişikliği olarak görüldü ve sezona 3-5-2 ile başladılar. Bence Çağdaş Hoca güzel bir tercih yaptı, ilerleyen haftalarda belki de bu sistemden vazgeçebilir ama şu an için uygun bir sistem olduğunu düşünüyorum. Candeias ve Borja kanatlardan etkili olabilir, 3’lü defansta Fatih, Milunovic ve Mevlja sert ve sağlam izlenim verdi. Bu arada hücum katkısı anlamında stoper Milunevic’den sezon genelinde ciddi beklentim var. Geçtiğimiz yıl Sırbistan’de 6 gol ile bir stoper için güzel gol katkısı vermiş bir oyuncu olarak Caulker etkisi yaratabilir. Hücumda ise Efecan daha serbest oynuyor ve mücadeleci oyun tarzına rağmen yıllardır handikapı olan skor katkısı konusunda bu durumun ona avantaj getireceğini düşünüyorum. Davidson da bence gole daha yakın olabilir bu sezon. Şu an için takımda en büyük sorun orta saha bölgesi gibi görünüyor. Yarım sezonda Bakasetas, Salih, Berkan, Siopis, Ceyhun gibi isimlerin ayrılması ile mutlaka bu bölgeye takviye yapmaları şart. Başarılarını orta saha rotasyonları belirleyecektir. Rakip moralli ve özgüveni yüksek Altay olmasa bu hafta tereddütsüz Alanyaspor’dan bazı isimleri kadroma katacağım. Efecan ve Fatih ile sürpriz olarak stoper Milunovic kadrom için üzerine düşüneceğim isimlerden olacak.

2. Haftanın Sıradışı Favorileri! Kim gelirse gelsin onu sol bekte kesemiyor.

Hem duran top kullanabilmesi hem de çok iyi bir sol ayağa sahip olması onu hücum anlamında oldukça kullanışlı bir alternatif haline getiriyor.

Devam oku...

 

Malatyaspor savunmasını toparlar mı?

İlk hafta en farklı skoru Malatyaspor’a karşı Trabzonspor elde etmişti. Daha önce de ele aldığımız Trabzonspor’un hücum gücünün yanında Malatyaspor savunmasının evlere şenlik hali de bu skorun oluşmasında büyük bir etkendi. İrfan Buz’un takımı da sezona 3-5-2 ile başladı ve savunmadaki 3 stoperin Semih Kaya, Wallace ve Haddadi’den oluştuğunu gördük. Belli ki buna yönelik çalışmalar yapılmış ama önemli olan sahadaki uygulama ve maalesef Malatyaspor kesinlikle bu konuda sınıfta kaldı. Evet Trabzonspor’a karşı savunmacıların işi zor ancak öyle bariz yerleşim hataları yaptılar ki rakip başka bir takım olsaydı da mutlaka değerlendirirdi. Örneğin sağ stoper Semih Kaya ve sol stoper Haddadi stoperden ziyade sanki sağ bek ve sol bek olarak yerleşti ve kanat oyuncularını ilk karşılayan isimler genelde bu ikili oldu. Tabii kenarlarda oynayan Mustafa Eskihellaç ve Karim Hafez’in de savunma katkısının yeteri kadar olmaması işleri daha da zorlaştırdı. Sadık Çiftpınar takviyesi bir nebze olsun çözüm olur mu ya da İrfan Buz bu sistemde hiç diretmeden hemen vazgeçer mi bilemiyorum ancak işlerinin kolay olmadığı çok açık. Bu hafta aynı sistem ile devam etmeleri halinde Göztepe’de özellikle çizgiyi kullanan oyuncuların bol bol bindireceğini ve stoperler ile birebir kalacağını düşünüyorum. Bu nedenle iki orta saha ismi Halil Akbunar ve N’diaye ile duran topları da kullanan sol bek Berkan kadrolar için güzel alternatifler.

 

 

Ahmed Musa fırtınası eser mi?

Karagümrük’ün yeni transferi Ahmed Musa’nın ismi yıllardır Türk takımları ile anılmış ancak transferi bir türlü gerçekleşmemişti bu yıla kadar. Nitekim Karagümrük artık bu bekleyişe son vererek Musa’yı kadrosuna kattı. Gaziantep maçında ligdeki ilk maçına çıkan Musa çok etkiliydi gerçekten. Sık sık savunma arkasına yaptığı koşular ile rakiplerini yıprattı ve büyük katkı sağladı. Son dakikalarda attığı gol ile de Comunioseverleri sevindirdi. Musa performansı ile bana Henry Onyekuru’yu hatırlattı. Süratini yakaladığında ve açık alanı bulduğunda müthiş katkılar verebilir. İlk maçtan edindiğimiz izlenim bu ligde her takımda oynar gibiydi, öyle bir performans sergiledi ve aksilik olmazsa sezon boyunca adından söz ettirecek. Bu hafta da Rize deplasmanında olacaklar. Rize’nin ilk galibiyet kazanma motivasyonu ile istekli olacağını ve seyir zevki yüksek gollü bir maç izleyeceğimizi düşünüyorum. Böyle bir maç izlememiz halinde de Ahmed Musa’dan da rahatlıkla skor katkısı bekleyebiliriz.

 

 

Ghezzal kaldığı yerden devam eder mi?

Hiç kuşkusuz geçtiğimiz yılın en değerli oyuncusu Ghezzal’di. Yılan hikayesine dönen transfer sürecinde Ghezzal en sonunda Beşiktaş’a imza atarak tekrar takıma katıldı. İlk maçta açıkçası ilk 11 başlamasını beklemiyorduk ancak Gökhan’ın sakatlığı sonrası Ghezzal takımda yer aldı. Sezona gayet hazır bir görünümde başlayan Beşiktaş rahat bir galibiyet alırken Ghezzal bir katkı veremedi. Bu durumu sezonun ilk maçı olmasına da bağlayabiliriz. İlerleyen haftalarda Ghezzal yine takıma ve hatta lige ağırlığını koyacaktır. O hafta bu hafta Antep’e karşı da olabilir, birkaç hafta daha da bekleyebiliriz. Bu hafta Ghezzal’i kadrosuna alacaklara bir itiraz olması mümkün değil. Alıp da pişman olmak ile almayıp pişman olmak arasındaki karşılaştırmayı size bırakıyorum.

 

Umarım 2. hafta ile ilgili aklınızdaki soruları cevaplandırmışımdır. Yine de aklınıza takılan bir soru olursa, yorumlara yazmanızı rica ediyorum. Elimden geldiğince yardımcı olacağım. Unutmayın merak güzel şeydir. Kediyi öldürür ama insana ateşi, aşıyı, telefonu ve benzeri her faydalı şeyi buldurur… Sağlıcakla kalın…

 

Sen de Comunio heyecanına ortak olmak istiyorsan -> tıkla!

 

 

Yazar: Burak Engin

Tüm makaleler Burak Engin »